-
1 gros
I1 large, épais büyük [by'jyc]2 corpulent şişman◊Il est devenu gros. — Şişmanladı.
3 çok [ʧok]4 grave büyük [by'jyc]5 vulgaire kaba [ka'ba]♦ un gros mot kaba bir sözIIn m fpersonne corpulente şişman1 çok [ʧok]2 en grand büyük [by'jyc]3 en grosa büyük boy◊C'est écrit en gros. — Büyük boy harflerle yazılı.
b yaklaşık [jakɫa'ʃɯk]◊Il y avait en gros deux cents personnes. — Yaklaşık iki yüz kişi vardı.
c toptan [top'tan] -
2 grosse
I1 large, épais büyük [by'jyc]2 corpulent şişman◊Il est devenu gros. — Şişmanladı.
3 çok [ʧok]4 grave büyük [by'jyc]5 vulgaire kaba [ka'ba]♦ un gros mot kaba bir sözIIn m fpersonne corpulente şişman -
3 grossièreté
n f1 impolitesse kabalık [kaba'ɫɯk]◊Sa grossièreté nous a choqués. — Kabalığı bizi şaşırttı.
2 gros mot kaba söz
См. также в других словарях:
ağzını bozmak — kaba sözler söylemek, küfretmek Bütün yapma inceliğine karşın kabaydı karısına karşı. Dövdüğü de oluyordu, ağzını bozduğu da. O. Rifat … Çağatay Osmanlı Sözlük
sövmek — e, er Onur kırıcı, çoğu basmakalıp kaba sözler söylemek, küfretmek Daha dört yaşındayken en azılı köy erkekleri gibi sövermiş. H. E. Adıvar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sövüp saymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıçıp sıvamak — kaba öfkelenip kaba küfürlerle dolu sözler söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kötü — sf. 1) İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı Kötü bir kalem. 2) Zararlı, tehlikeli Kötü adam. 3) Korku, endişe veren Yabancının bu kötü kasdına yalnız azmimizle karşı koyduk. R. E. Ünaydın 4) Kaba ve kırıcı… … Çağatay Osmanlı Sözlük